Online Canlı Ders Ortamı Etkili Bir Öğrenme Sağlar Mı?

Günümüzün değişen koşulları, pandemi süreci ve teknolojinin de hızla gelişmesiyle karşımıza çıkan en önemli sorunlardan bir tanesi de eğitimin hangi ortamda nasıl ve ne şekilde daha etkili olacağı sorusudur. Aslında bu kapsamda en genel hatlarıyla karşımıza çıkan öğrenci açısından öğrenme ortamları şu üç başlık altında toplanabilir.
- Yüz Yüze Yapılan Dersler: Klasik Sınıflarda yüz yüze yapılan dersler
- Online Canlı Olmayan (Asenkron) Dersler: Daha önceden hazırlanmış konu içerik videolarını internet ortamında izleme şeklinde olan dersler
- Online Canlı (Senkron) Dersler: Öğretmen ve öğrencilerin internet ortamında eş zamanlı olarak etkileşimli olarak yapılan dersler
Peki ama bu üç ortamdan hangisi öğrenme açısından öğrencilere daha etkili ve derin öğrenmeyi sağlar?
Aslında siz de klasik düşünenlerdenseniz “tabi ki de yıllardan beri süregelen yüz yüze eğitimin yerini hiçbir şey tutmaz” diye düşünüyor olabilirsiniz. Peki ama bu sorunun “doğru” bir cevabı var mı? Belki tam anlamıyla yoksa bile en makul cevap hakkında nasıl bilgi sahibi olacağız? Tabi ki de bilimsel çalışmalar bu konuda bizlere ışık tutacaktır.
Nisan 2020 yılında İngiliz menşeili bir vakıf olan Education Endowment Foundation (EEF) tarafından yayınlanan ve birçok bilimsel çalışma incelenerek sunulan değerlendirme raporunda uzaktan eğitime dair öne çıkan en önemli sonuçlar şu şekilde sıralanmıştır.
- Öğretimin niteliği ve kalitesi derslerin hangi ortamda olduğundan çok daha önemlidir.
- Öğrencileri motive etmenin ve sonuçları iyileştirmenin bir yolu olarak uzaktan öğrenme sırasında akran etkileşimi önemli yer tutar.
- Öğrencilerin bağımsız çalışmalarını desteklemek öğrenme sonuçlarını ciddi düzeyde geliştirebilir.
Belki de bu rapordan çıkarılacak en önemli değerlendirme aslında öğrenmenin hangi ortamda olması gerektiğinden ziyade öğrenme ortamının tasarımı ve kullanılan materyallerin niteliği yani öğrenciye sunulan öğretimin uygun pedagojik alan bilgisiyle nitelikli bir şekilde sunulmasıdır. Buna ek olarak özellikle öğrencilerin otokontrolünü ve özdenetimini sağlayacak rehberlik desteğinin sağlanması ve öğrenmenin en önemli boyutlarından biri olan sosyal etkileşim öğrencilerin başarısını etki eden önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Online Derslerin Farkı Nedir?
Online eğitim sırasında online derslerde katılımcılar aynı saatte bilgisayar başına geçer. Öğrenciler, soru sorma ve yorum yapma şansına sahip olur. Konunun akışı, öğrencilerin katılımıyla gelişir ve içerik artar. Sınıf ortamında dahi bütün öğrenciler kendini ifade etme şansı bulamazken canlı derslerde her öğrencinin derse katılımı mümkündür.
Öğrencilerin sözleri yazılı metin olarak görüldüğü için eğitmen tarafından her cümlenin görülmesi mümkündür. Sınıfta öğrenciler aynı anda konuşamazlar ve konuşmak için uygun anı yakalamak zorundadır. Canlı dersler, bir moderatör olmaksızın herkesin aynı anda konuşabilmesine imkan yaratmaktadır. Böylece herkesin katılımı da görünür olmaktadır.
Peki o zaman online (senkron) dersler etkili bir öğrenme ortamı sağlar mı?
Yukarıda verilen üç öğrenme ortamından biri olan online canlı (senkron) dersler doğaçlama ve fiziki ortamdakine uygun bir konuşma tarzına olanak sağladığı için yüz yüze iletişimdeki akıcılığa sahiptir denilebilir (Yıldız, 2011). Bu tarz bir online eğitimde öğrenci ve öğretmenler yabancılık çekmeyip, kendilerini bu sanal sınıfın bir ferdi olarak görür ve kendilerini öğrenme topluluğunun bir parçası olarak hissederler (Schwier & DyKes, 2004). Öğrenciler senkron sistemlerin işleyişi sayesinde düşüncelerini rahatça ifade edebilirler, öğretmenlerine anında soru sorabilirler veya öğretmenleri tarafından sorulan sorulara cevap verebilirler (Duemer ve diğerleri, 2002). Böylece etkileşim giderek artarak öğrenciler çok daha aktif olarak derse katılırlar. Bazı araştırmacılar geleneksel sınıf ortamlarında tartışmalara katılım oranının %15 civarında seyrettiğini, internet ortamında ise bu oranın çok daha yüksek olduğunu belirtmişlerdir. (Hsiao ve Hsi, 1997).
Belki de online canlı dersleri, online ama canlı olmayan (asenkron) derslerden ayıran en önemli özellik de işte öğrencinin aktifliği noktasında devreye girmektedir. Asenkron derslerde öğrenci önceden hazırlanmış ders videolarını izleyebilir ancak aklına takılan bir soruyu soracak ve hemen cevabını alabilecek bir muhatap bulamaz. Bu da öğrenme sürecinde bir aksamaya sebebiyet verebilir. Öğrencileri ders esnasında başarılı kılan en önemli değişkenlerden biri de öğrencinin derste pasif izleyici konumda olmayıp, aktif katılımcı olabilmesidir. Bu noktada aktif öğrenmeyi sağlayan online kitlesel canlı derslerde olduğu gibi öğrencinin pasif kaldığı değil, öğrencinin sürekli olarak aktif olabileceği optimum sayıda öğrenci ile yapılan online canlı ders ortamıdır. Bu yaklaşıma sahip online canlı ders ortamında ders gören öğrencilerin başarısıyla ilgili yapılan bazı çalışmalar da göstermiştir ki birçok öğrencide etkili bir öğrenme sağlanmış ve en az geleneksel sınıf ortamındaki dersler kadar öğrenciler başarı gösterebilmişlerdir (Kearney, 2000).
Özetle, yapılan bilimsel araştırmaların da altını çizdiği gibi, online canlı ders ortamı nitelikli bir öğretim içeriği ve öğretim materyali içermesi, (2) öğretmen-öğrenci ve optimal düzeyde öğrenci-öğrenci etkileşimi içermesi ve (3) bunlara ek olarak öğrencilerin bağımsız çalışmalarını destekleyecek bir rehberlikle desteklenmesi koşullarını yerine getirdiği sürece öğrencilere çok etkin bir öğrenme imkânı sunabilmektedir.
Online Ders Sistemi ile Geleneksel Eğitim Arasındaki Farklar
Coğrafî Sınırların Ortadan Kalkması: Canlı ders sistemi sayesinde ulaşılması zor olan alanlarda yaşayan öğrencilerin ve öğretmenlerin de eğitime katılımının önündeki engeller ortadan kalkar. Böylece daha fazla insanın eğitime erişimi sağlanır, kaliteli eğitimde coğrafî sınırların önemi azalır.
Maliyet Avantajı: Canlı ders sistemlerinin geleneksel eğitime göre bir diğer avantajı da maliyetlerin önemli ölçüde azalmasıdır. Sınıf ve sıhhi tesisler için yapılan harcamaların yanı sıra ulaşım ve konaklama gibi giderler de canlı ders sistemiyle belirgin ölçüde düşer.
Öğrenciye Özel Öğrenme Deneyimi: Canlı ders sistemi ile öğrenciye yönelik daha özelleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunulması mümkündür. İçeriklerin ve teknik altyapının farklı ihtiyaçlara göre düzenlenmesi sayesinde öğrencilerin kendi hızlarında ilerlemelerine ve öğrenme sürecine daha kolay adapte olabilmelerine imkan tanınır.
Farklı Öğrenme Yöntemlerinin Kullanılabilmesi: Ayrıca canlı ders sistemi sayesinde öğretmenler farklı öğrenme yöntemlerini daha kolay kullanabilirler. İnteraktif ve görsel-işitsel materyallerle desteklenen eğitim süreci, öğrencilerin dikkatlerini daha iyi toplayabilmelerine ve daha etkili öğrenmeye olanak sağlar.
Erişim Kolaylığı ve Süreklilik: Canlı derslerin kaydedilmesi ve daha sonra tüm öğrencilere sunulması, erişim kolaylığı ve süreklilik açısından büyük avantajlar sağlar. Öğrenciler derse katılamadıkları durumlarda veya konuları tekrar gözden geçirmek istediklerinde, bu kayıtlara istedikleri zaman ulaşarak ders içeriklerini gözden geçirebilirler.
İdeal Ders Çalışma Ortamı Nasıl Olmalı?
Ders çalışma ortamı, öğrencilerin akademik başarısını doğrudan etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Anne babaların, çocuklarının eğitim sürecini desteklemek adına ideal bir çalışma ortamı yaratmaları büyük bir öneme sahiptir. Eğer siz de bir ebeveyn olarak, çocuğunuzun çalışma ortamını iyileştirmek istiyorsanız, aşağıdaki önerilere dikkat edebilirsiniz.
1. Aydınlatma: Doğru Işığı Sağlayın
Çalışma ortamının yeterince aydınlık olması, konsantrasyonu artırır ve göz yorgunluğunu azaltır. Mümkünse doğal ışık kullanın. Eğer bu mümkün değilse, beyaz ışık veren masa lambalarını tercih edin. Doğal ışık, öğrencinin motivasyonunu ve enerji seviyesini de olumlu etkiler.
2. Duvar Renkleri: Sakinleştirici Tonlar Seçin
Ders çalışma odasının duvarlarında yumuşak ve pastel tonlar kullanmak, rahatlatıcı bir atmosfer yaratır. Bu tür renkler, dikkat dağılmasını önler ve odaklanmayı kolaylaştırır. Renk seçiminde mavi, yeşil veya açık gri gibi tonları tercih edebilirsiniz.
3. Perdeler: Gün Işığını Maksimum Kullanma
Çalışma odasında ağır ve koyu renkli perdeler yerine, hafif ve ışığı geçiren perdeler kullanın. Bu, doğal ışığın odaya daha fazla girmesini sağlar ve ferah bir ortam yaratır. Gün ışığı, öğrencinin biyolojik ritmini düzenlemeye de yardımcı olur.
4. Kitaplık: Düzen ve Erişilebilirlik
Çalışma ortamında düzenli bir kitaplık bulundurmak, gerekli materyallere hızlıca ulaşmayı sağlar. Kitaplık seçerken, raf sayısına ve boyutlarına dikkat edin. Ayrıca, kitaplığın çalışma masasının yakınında olması, kullanım kolaylığı sunar.
5. Sessizlik: Gürültüyü En Aza İndirin
Sessiz bir çalışma ortamı, öğrencinin konsantrasyonunu artırır ve dikkat dağılmasını önler. Çalışma odasının evin sessiz bir bölümünde olmasına dikkat edin. Gerektiğinde kapıyı kapatarak sessizliği sağlayabilir veya gürültü önleyici kulaklıklar kullanabilirsiniz.
Ekstra İpuçları
- Organizasyon: Çalışma masasını düzenli tutarak, gerekli malzemelere kolayca ulaşım sağlayın.
- Ergonomik Mobilyalar: Çalışma sandalyesi ve masasının ergonomik olmasına özen gösterin. Bu, uzun süreli çalışmalarda konfor ve sağlık açısından önemlidir.
- Motivasyon Panosu: Çocuğunuzun hedeflerini ve başarılarını sergileyebileceği bir pano oluşturun. Bu, motivasyonu artırabilir.
Ebeveyn olarak bu adımları takip ederek, çocuğunuzun daha verimli ve etkili bir şekilde ders çalışmasını sağlayabilirsiniz. Unutmayın, ideal bir çalışma ortamı, başarıya giden yolda önemli bir adımdır.
Öğrencilere yönelik daha fazla değerli içerik ve daha fazla bilgi edinmek için diğer blog yazılarımızı keşfedin.
KAYNAKLAR
Duemer, L., Fontenot, D., Gumfory, K., Kallus, M., Larsen, J., Schafer, S., & Shaw, B. (2002). The use of online synchronous discussion groups to enhance community formation and professional identity development. The Journal of Interactive Online Learning, 1(2), 1-12.
Education Endowment Foundation (2020) Remote Learning, Rapid Evidence Assessment, London: Education Endowment Foundation.
Hsi, S. H. R. (1997). Facilitating knowledge integration in science through electronic discussion: The Multimedia Forum Kiosk (pp. 1-202). University of California, Berkeley. Kearsley, G. (2000). Online education: Learning and teaching in cyberspace. Wadsworth Publishing Company.
Schwier, R., & DyKes, M. (2004). The struggle for community and content in virtual learning communities. In EdMedia+ Innovate Learning (pp. 2976-2982). Association for the Advancement of Computing in Education (AACE).
Yıldız, E. (2011). Web-tabanlı senkron derslerin öğretmen adaylarının uzaktan eğitime karşı tutumları ve senkron teknolojileri kabulleri üzerine etkisi (Master’s thesis, Balıkesir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü).


